Milli Mücadele Yıllarında Gaziantep
ANTEP SAVUNMASI ve GAZİANTEP’İN KURTULUŞU
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin hemen ardından, İtilâf Devletleri daha önce paylaştıkları alanlara doğru hızla yayılmaya başladılar. İngilizler, Musul ile ilgili planlarının hedefe varması için Antep, Kilis, Birecik, Urfa ve Maraş işgal etmeyi planlamıştır. Bu amaçla hazırlıklara başlayan İngilizler, VII. Ordu Karargâhının kapatılmasının ardından 17 Kasım 1918’de, “Halep’te fazla asker ve hayvanları bulunduğundan, yalnız kışı geçirmek ve iaşe hususunda sıkışmamak...” bahanesiyle Antep’i işgal etmiştir.
Antep’e bahanelerle giren İngilizler, kısa sürede asıl niyetlerini ortaya koyarak halkın üzerinde baskılarını arttırmaya başlamıştır. Bu minvalde; 23 Ocak 1919’da şehrin önde gelen bazı kişilerini, Ermeni olaylarıyla ilgisi oldukları gerekçesiyle, sorgusuz sualsiz bir şekilde ve aileleri ile görüşmelerine imkân bile verilmeden, önce Halep’e, oradan da Mısır’a sürgün eden İngilizler, 12 Mart 1919’da şehirde sıkıyönetim ilan ederek dükkânları kapatmış, halkın elindeki ekmek bıçağına varıncaya kadar tüm silahları ölüm tehditleriyle toplamıştır.
İngilizler, Antep topraklarında karıştıkları bu olayların ardından, asıl emelleri olam Musul’a ulaşmak için, 15 Eylül 1919’da Fransızlar ile Suriye İtilafnamesini imzalamıştır. Antlaşmaya göre İngilizler; Musul’a karşılık Fransızlara Urfa, Maraş ve Antep ve bölgesini teklif etmiştir. Fransızların bu teklifi kabul etmesiyle birlikte İngilizler Antep’ten çekilmiş ve yerlerini Fransızlara bırakmışlardır.
Fransızlar, antlaşmanın ardından 27-29 Ekim 1919 tarihlerinde Antep’e girerek şehri işgale başlamıştır. Antep halkı, işgalleri hiçbir zaman kabul etmemiştir. Bu işgaller, geniş katılımlı mitinglerle şiddetle protesto edilmiş ve şehir tek vücut olmuştur.
Fransızların Antep’e girmesiyle önce şehir dışında birtakım olaylar cereyan etmiştir. Şehir içinde ise, 1 Nisan 1920’de Körüzçüzade Ahmet Efendi’nin tabancasından çıkan kurşun, şehirdeki destansı direnişi başlatmıştır. Fransızların modern silahlarına, şehri harabeye çeviren toplarına ve insanlık dışı muamelesine karşı, Antep halkının kısıtlı imkanlarla kadın, çocuk, genç ve yaşlı demeden verdiği mücadeleler, Antep Savunmasını yakinen takip eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından taltif edilmiştir. Şehrin tamamen kuşatıldığı bir dönemde, TBMM, 8 Şubat 1921 tarihli 147. toplantısında, Bakanlar Kurulu Başkanı ve Millî Savunma Bakanı Fevzi Çakmak’ın teklifi ile Antep’e “Gazi” unvanı vermiştir.
Millî Mücadele yıllarında Güney Cephesi sınırları içesinde yer alan Gaziantep, Sakarya Meydan Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasının ardından, 20 Ekim 1921’de Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması ile düşman işgalinden kurtulmuştur. TBMM’nin siyasi zaferi olan Ankara Antlaşması, Fransızların teklifi ile imzalanmıştır. Antlaşmayla, Fransızlar, Gaziantep ve Anadolu’nun diğer illerinden çekilmeye başlamıştır. On üç maddelik antlaşmaya göre; Hatay ili hariç bugünkü Suriye sınırı tespit edilmiştir. Ayrıca, Misak-ı Milli sınırlarını da tanıyan Fransa, Ankara Antlaşması’nın ardından Türk topraklarını boşaltmaya 4 Kasım’dan itibaren başlamıştır.
Türk Ordusu Gaziantep’te
25 Aralık 1921’de, Maraş'ta bulunan Gaziantep mıntıka komutanlığı emrindeki 59’uncu alay; o gün, halkın coşkulu heyecan gösterileri ve sevinç gözyaşları arasında Gaziantep'e girmiş, Türk yurdu Gaziantep düşman işgalinden kurtulmuştur.
O gün, Gaziantep halkı adına Ömer Asım Aksoy kendi yazdığı şiirle 59. Alay'ı şöyle selamlamıştır:
“Hoş geldiniz,
Siz ey şerefin kahramanları!
Yollarda kaldı, bekledi gözler bu anları…”